15 Ekim 2007 Pazartesi

Nitelikli Emeğin Olası Güçbirliği - 2007

Nitelikli Emeğin Güçbirliği

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Danışma Kurulu

Yeni Anayasa Taslağı ve TMMOB Yasası ile ilgili Görüş

19.10 2007



RAŞİT GÖKÇELİ- Bu açıklamalardan anlayacağınız üzere, çok yakında, Türk Mühendis Mimar Odaları Birliğinin statüsü değişebilir, şu anda odaların elinde bulunan (Anayasa md 135; 7303 sayılı TMMOB yasası ) yasal yetkiler ellerinden alınabilir.
TMMOB’ye şöyle bir öneri getirilebilir diye düşünüyorum: Muhtemel anayasal değişiklik karşısında, emeği savunabilecek olan, nitelikli emeği savunabilecek olan, bizim gibi kuruluşların üyelerinin özelliğini oluşturan, nitelikli emeği savunabilecek olan ne gibi çalışmalar yapılabilir? Bence, bunun üzerinde çok ciddi olarak düşünmenin sırası geldi.
Bu ne tür bir çalışma olabilir? Eskiden kalan bir Tüm Teknik Elemanlar Derneği macerası var. Teknik Elemanlar Derneği deneyi tabii tekrar aynı biçimde tekrarlanamaz. Yani şimdi anayasal değişiklikler ışığında, çalışanların haklarında, mesleğini uygulayan insanlar hakkında çok büyük bir geriye gidiş söz konusu. “Buna ilişkin neler yapabiliriz?” diye bir çerçeve çizmek lazım.
Bu birinci aks.
Tabii bu, Teknik Elemanlar Sendikasından da daha ötede, nitelikli emeğin çeşitli unsurlarını birleştirecek olan bir örgütlenme biçimi üzerinde düşünmek gerekecektir. Sendika mı olur, başka bir örgütlenme biçimi mi olur, düprdüz bir düşünce kuruluşu mu olur ? bilemiyorum; ama bu istikamette ciddi bir çalışma grubu oluşturmak lazım diye düşünüyorum.
İkinci önerim daha pragmatik bir öneri.
Hukuki mevzuatımızda meslek birlikleriyle ilgili yasalar var. Meslek birlikleriyle ilgili, mevcut TMMOB olarak ne tür çalışmalarımız olabilir?
Bazı meslek birlikleri oluşturmayı, yani bir strateji olarak geliştirebilir miyiz? Bunu düşünmemiz gerekiyor, konu ile ilgili bir çalışma grubunun oluşturulması gerekiyor.
Bu düşünceyi somutlarken mesleki sorumluluk sigortasıyla ilgili yaşanacak olan maceralar gelmekte aklıma. Mesleki sorumluluk sigortasıyla ilgili olarak, meslek odaları veya meslek odaları bu alanda gerekli çalışmaları yapamıyorsa, onların kuracakları, onların destekleyeceği bazı kuruluşların ne tür çabalar sarf edebileceğini düşünmemiz lazım. Bu çabaları gerçekleştirmekte geç kaldık.
Oysa TMMOB yasasında, Oda tüzüğümüzde, yönetmeliğimizde, mevcut olan iştiraklerle ilgili maddeleri çalıştırmadık, bu konuda tembellik ettik ve geride kaldık. Bu durumun sonuçlarını yaşıyoruz şu anda. Değerlendirme uzmanları bir meslek grubu oluşturdu Türkiye'de, mimarların söz konusu alanda hiçbir etkinliği yok; süreçte geri kaldılar. Aynı şekilde, buna benzer başka alanlarda bilirkişilik olsun, iş güvenliği konularında olsun, yapılmış hiçbir çalışma yok.
Şu aşamada benim söyleyeceklerim bunlar. Teşekkür ederim.
2. söz alış
RAŞİT GÖKÇELİ- Ben şöyle düşünüyorum: Ben AK Partinin yerinde olsam, Anayasa değişikliği gibi bir meseleye girmezdim. Çünkü zaten yeterli çoğunluğum var, yasaları paketler halinde çıkartırım. Demek ki, AK Parti, dış güçlere ve iç güçlere verdiği sözler dolayısıyla, belki de içinden çıkamayacağı bir maceraya da girmiş olabilir. Dolayısıyla, çok örgütlü bir toplumsal karşı çıkışla bu anayasa maceralarını da sekteye uğratabilir. Bu bakımdan, Mehmet Ali’nin ve diğer arkadaşların yaptığı konuşmalara dikkat edelim ve geniş bir birliktelik kurmaya çalışalım. Ama öte yandan, Fevzi’nin yaptığı o teknik konuşmaya teşekkür ettikten sonra bir şeyin altını çizmek istiyorum. Anayasa değişikliği olsa da, olmasa da, biz çalışanlar olarak, Mimarlar Odası olarak, nitelikli emek olarak, artık daha değişik koşullara hazırlıklı olmalıyız; hem dünyada, hem Türkiye'de. Bu açıdan da, TMMOB’yi de bu istikamette düşünmeye teşvik etmeliyiz, nitelikli emeğin bütün kesimlerini nasıl bir arada örgütleyeceğimiz konusunda çaba sarf etmeliyiz.
Teşekkür ederim.
3. söz alış
RAŞİT GÖKÇELİ- Fevzi’nin dediğini ben şöyle anladım: Yeni çıkacak olan Anayasada askerin de çok önemli bir rolü olacak; yani AK Parti’nin iddia ettiği gibi, askerin gücü silinemeyecek.

Hiç yorum yok: