17 Ocak 2008 Perşembe

SMGM Çalıştayı ile ilgili Görüşler

SMGM Çalıştayı ile ilgili Görüşler

Raşit Gökçeli

Ocak 2008


Bu not, TMMOB Mimarlar Odası Merkezi tarafından 9.Ocak 2008 tarihinde İstanbul’da yapılan SMGM Çalıştayı toplantısı ile ilgili önemli bulduğum hususları açıklamak üzere kaleme alınmıştır.

9 ocak 2008 tarihinde TMMOB Mimarlar Odası Merkezi tarafından toplanan SMGM Çalıştayı İstanbul Teknik Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdürmüştür.

SMGM’nin Dünya Ticaret Örgütü Onaylı Özelleştirilmesi

Çalıştayda SMGM Genel Sekreteri sayın Süleyman Mazlum tarafından sunulan raporlar içerisinde yer alan (Çalıştay dokümanı s. 14) “ Rapor / 05 haziran 2007, UIA / Sürekli Mesleki gelişim Programı Birleşik İzleme Komitesi (LOC) 2. Toplantısı, 31 mayıs 2007 / Londra ” başlıklı metinin ikinci paragrafında:

“Sabah oturumunda İspanya kesiminin kuracağı Şirket aracılığı ile UIA’nın sürekli mesleki gelişim alanında, sunacağı platfomun tanıtımı yapıldı. Genel olarak sistemin nasıl işleyeceği UIA Başkanı tarafından anlatıldı.”

Denilmektedir.

UIA içerisinde de henüz tartışma aşamasında olan bu önerinin dikkat çekici yanı eğitimin sadece tek bir kesim tarafından örgütlenmesi ve daha da önemlisi önerilen modelin özel bir şirket aracılığı ile tasarlanmasıdır.

Kısacası UİA SMGM gibi toplumsal yönü ağır basması gereken bir işlevi özelleştirmeyi önermektedir !

Bu kanıyı güçlendiren diğer bir husus gene sayın Süleyman Mazlum tarafından sunulan (Çalıştay dokümanı s. 17) “ Rapor / 17 Aralık 2007, CPD (Sürekli Mesleki Gelişim) Programı Yuvarlak masa toplantısı, Madrid, 12.12.2007 “ başlıklı metnin son paragrafının bir üstündeki paragrafta bulunan ve UİA Başkanının gelişmelerle ilgili sunduğu anlaşılan bilgiler içerisinde yer alan:

“ WTO (Dünya ticaret Örgütü)”nün, UİA’nın tanıdığı SMG sistemini kabul edeceğini anlattı”

biçimindeki alıntıdır.

Gene Çalıştay dokümanları arasında yer alan sayın Yücel Gürsel’in “SMGM Yapılanması – Oda Yapılanması İçindeki Durumu, Rolü ve Sorunları ”, başlıklı sunumunda: (Çalıştay dokümanı s.36)

“2. Bölge SMG çalışmalarına önem verilmeli, İspanya’nın öncülüğünde UİA’nın akredite ettiği SMG Şirketine ortak olunmalıdır.”

önerisi yer almaktadır.

İçinde bulunduğumuz küreselleşme ortamında neoliberalizmin temel kuruluşlarından biri olan Dünya Ticaret Örgütü’nün onayladığı bir SMGM sistemine toplumsal bir geçmişi bulunan ve hükümet dışı bir örgüt olma geleneğinden gelen TMMOB Mimarlar Odası’nın daha mesafeli ve kritik bir bakışının bulunması beklenir.

UİA’nın Dünya Ticaret Örgütü’nün desteğini alan ÖZEL bir ŞİRKET modeli içerisinde sunduğu SMGM modeli elbette derinliğine incelenmelidir.

Önerilen model, mesleğin tam ve mükemmel uygulanması, meslek erbabının nitelikli emeğinin güvencelere kavuşturulması, tüketicinin ve kamunun genel menfaatlerinin bu sistem içerisinde nasıl korunacağı açılarından eleştirel bir analize tabi tutulmalıdır.

Aksi halde TMMOB Mimarlar Odası’nın kendi toplumsal geçmişinden, hükümet dışı örgüt (STK değil) olma geleneğinden ayrıldığı izlenimi kamuoyunda uyanabilir.

SMGM bünyesi içerisinde verilen temel eğitimin ağırlıklı olarak mevzuat alanında yoğunlaşması

9 ocak 2008 tarihinde yapılan TMMOB Mimarlar Odası SMGM çalıştayının ilgi çekici bir yanı da verilen Mimarlık Temel Eğitimi ile ilgili tartışmalar olmuştur.

Özellikle sayın Ö. Fikret Oğuz’un sunuşu ile ilgili yapılan eleştiriler konunun stratejik anlamının çalıştay katılımcıları tarafından yeterince önemsenmediği kanısını uyandırmıştır.

SMGM’nin bence en önemli işlevlerinden biri meslek erbabının hizmetlerin sınır ötesi sunulması esnasında ortaya çıkacak rekabet ortamında meslek erbabını donanımlı kılmasıdır.

Mal ve hizmetlerin sınır ötesi dolaşımında uygulanan ve mod 1, 2, 3 ve 4’ e uyumlu bulunması beklenen mesleki ve sektörel yasal uygulamaların yarattığı yeni rekabet ortamında milli birimlerin (seksiyonların) üyelerini koruyabilmelerinin yollarından biri mevzuat uygulamalarıdır.

Bu durumda ülkemiz mimarları lehine elde edilecek derogasyon avantajlarının önemli bir bölümü mevzuat uygulamalarından kaynaklanacaktır.

İşte Mevzuat eğitiminin önemi de buradan kaynaklanmaktadır.

Sonuç olarak temel mimarlık eğitimi alanında yer alan mevzuat eğitimi azaltılmak bir yana güçlendirilmelidir.

3 Ocak 2008 Perşembe

Siyasetin üstyapi kurumu olarak iflası

Siyasetin üstyapi kurumu olarak iflası

Bir yazışma

Raşit Gökçeli

Ocak 2008

Sevgili Ahmet Tan,

Post modern dunyada siyasi partiler -oteki ustyapi kurumlari misali- giderek islevsizlesmekte.

Ama "hirsizin buında hic mi sucu yok ?"

Once 1960 da ocak bucak orgutlenmesini kaldirdik. Sanki sui misal / kotu ornek (vatan cephesi) kriter olusturumuscasina;

ardindan 1971 ;

ardindan 1980 ;

askeri darbeleri ni yasadi Turkiye...

demokrasinin "grass root" / taban ile iliskisini tumden "tabu" ve tu kaka durumuna dusurduk.

Sonucta demokrasinin ham maddesi olan normal, ozellikle de katilimci "vatandasi",

"sistemin disina ittik".

Oysa ayni sure icerisinde tarikat temelli toplumsal orgutlenme basini aldi gitti.

Siyasi partilerimiz hic olmazsa "on secim" aracini samimi olarak kullanabilse idi ;

Genel kurullarinda "temsili" nisbi secim enstrumanlarini kullanabilse idi ??? ;

Acaba her sey icin artik gec mi kalindi ?

Kuresellesme kriz icine girer iken,

Dunyada uc teknolojilere agirlik veren yeni bir keynescilik ; ATTAC tipi, dunya sosyal forumu tipi muhalefet hareketleri, "fikri tanklar" biciminde gelisirken;

Bizim siyasilerimiz cepten yemekteler.

Ama artik cep delik cepken delik...

Yarin aksam Ankara da olacagim cumartesi bir toplantidayim pazar pazartesi belki bulusabiliriz.

Daima sevgi ile,
rasit gokceli

02.01.2008 tarihinde Ahmet Tan yazmış:
sayın ve sevgili kardeşcağızım...
en can alıcı nokta da orası...
oradan da vurduğun için...
mesele divan'a kalıyor...
artık o divanda yüzü koyun mu yan mı yatılır orası üste çıkacak olana kalıyor...
atalarımızın bilmem ne yapılmış bilmem neyin davası görülmez atasözü de ortadayken...
abesle iştigale en azından şahsen son vermek en iyisi..
gıyabi ve sanal alemden vicahi ve hakiki alemde de görüşmek dileğim her dem taze ..
ama kısmetimiz bağlanmış durumda galiba....
tekrar sevgi ve muhabbetle ..
ahmet- ankara


Sevgili Ahmet Tan

Seçim sürecinde ve bilgisayarda her turlu manipulasyon teorik olarak yapilabilir.

Ancak bence konu bu degil !

Eger CHP ve MHP basta olmak uzere secime giren partiler

180 bin sandiga musahit gonderememis ise

ve

sandiklardan gelen sonuclari kendi musahitleri ve YSK olarak
zamaninda yani yasal itiraz suresi icerisinde capraz "cross" karsilastiramamislar ise

bunlar zaten muhalefet partileri degildir !!!

isini yapmayip sonradan aglasmanin da manasi yoktur...

sevgi ile

rasit gokceli



ilk ileti soyle idi :

kardeşim raşit,
yeni yılın ailecek sağlıklı mutlu ve huzurlu geçmesini diliyorum...
bir de şu maile bakıver...
bu bilgisayarın hele de hilekarlığının dilinden anlayan arkadaşın falan varsa onlara da bir iletiver...
öne sürülenler makul görünüyor.. ama dedim ya hilenin hele de bilgisayardaki hilenin dilini çözmek uzman işi..
sevgi ve muhabbetler..
ahmet tan
rom: mehmetnuri yildirim < mehmetnuri.yildirim@gmail.com> Date: 02.Oca.2008 19:32Subject: Re: DOGRU OLABILIR MI... KORKUNC BIR IDDIA!..To: mehmet bugra sofuoglu < bugrasof@yahoo.com>
BU BANA 3-4 KSIDEN DE GELDI
EGER DOGRU OLSA CHP VE MHP NINMILLETI AYAGA KALDIRMASI GEREKIRDI
SEVGILER
NURI

2008/1/2, mehmet bugra sofuoglu <bugrasof@yahoo.com>:
Merhaba Nuri Agabey,

Boyle bir seye ihtimal veremiyorum da, siz de bir bakiniz dedim. Bilvesile, iyi, saglikli, mutlu yillar dilerim.

Saygilarimla,

Bugra

22 TEMMUZ SECIMLERININ SONUCLARI BILGISAYARDA
NASIL DEGISTIRILDI MUTLAKA OKUYUNUZ !!

Ayni oran Turkiye geneline uygulandýgýnda :

AKP'nin gercek milletvekili sayisi 190,
CHP'nin 190 ve
MHP'nin ise 150 olacakti.

22 Temmuz sonuclarini AKP'nin ve Erdogan'in kendisi de beklemiyordu cunku bu secim sonuclarini
degistirme sahtekarligi onlardan habersiz yapildi, sadece halk ve AKP bu secim sonucuna Tarhan Erdem'in sozde anket sonuclariyla psikolojik olarak hazirlandi.

Turkiye genelinde Turkiye toplaminin %25 oylari secimin bitmesinin ilk bir saatinde merkez bilgisayari uzerinden tamamen AKP'ye aktarildi ve AKP secime %25 oyla baslarken digerleri sifir oyla basladi ve sonra normal dagilima birakildi.

Bu yuzden AKP'nin gercek oylari %47 degil % 22-%28' arasindadir.
Bunun en buyuk kaniti da benim ve birkac arkadasimin inceledigi tum YSK sonuclarinda hicbir sandikta AKP oyunun %25 altina dusmemesidir.

Yani Turkiye'nin her sandik bolgesinde dort kisiden en az birinin AKP'ye oy vermesi mumkunmudur?
Ozellikle Cankaya'da, Alsancakta ve diger tum Ataturkcu ve milliyetci sandik bolgelerinde ve sehirlerinde,
kasabalarinda, semtlerinde, koylerinde.. HAYIR mantik olarak kesinlikle mumkun degildir.
Secimden emperyalist guclerin istedigi sonuclar cikti, Turkiye'nin verdigi oylar degil !

SECIM SONUCLARI NASIL DEGISTIRILDI?

Secim sonuclarinin hizli bir sekilde duyurulmus olmasi 22 Temmuz secimlerinin sonuclarina golge dusurmek icin yeterli mi? Ya da YSK'nin bu secime kismi bir bilgisayar sistemi ile girmis olmasi?
Bizce yeterli. Ozellikle gizli servislerin dunyada bircok secime mudahele ettigi gercegini gozonune alirsak ve bazi guclere gore bazi ulkelerin kaderini insanlarinin demokrasi kandirmacasi altinda attiklari
oylarinin secim sonucunu hakli olarak degistirebilmesinde n haksiz olarak degistirmek daha akillica ve daha onemli ise ve o ulke diger buyuk bir ulkenin planlarinin bas aktoru olarak yeraliyorsa sadece
ve sadece bu nedenden dolayi bile yeterlidir.

Iste biz yukarida saydigimiz bu olasiliklari inceleyip su sonuca vardik. Gizli servislerin secimleri etkilemeleri 1948 Italya secimleriyle basladi, daha sonra Turkiye'de 1954 yilinda Menderes'le devam etti ve bircok ulkede yapilan ve yapilmaya calisilanlardan sonra bugunlere gelindi. Bugun secimlerin sonuclari degistirmek bilgisayar ortaminda daha kolaydir. Turkiye'deki secimde hilenin nasil yapildigini su anda son asamasinda inceledik ve secim gecesinde tahmin ettigimiz gibi hile yapildigi olasiligi cok yuksektir ve bazilarinin disinda bu mudahale yapilirken kimsenin ruhu da ne yazikki duymadi, hatta AKP'liler de hilenin nasil oldugunu
bilmedikleri icin secimde basarili olduklarini zannettiler.

Su anda secim sandik sonuclarinin cogunlugunu tek tek kontrol ettik ve yuzdelerini dikkatle inceledik, bulgular tam tahmin ettigimiz gibi, sonuclar bilgisayarda saat 5:30'da ilk secim soncularinin gelmeye
basladigi zaman il il degistirildi, AKP secime %25 fazla oyla basladi, elimizde tum sandik sonuclarinin imzali belgeleri olsa yapilan hile hemen gorulebilir.

Su ana kadar gordugumuz durum AKP'nin hicbir sandikta %25 altina dusmemesidir.
Her sandiktan en az %25 AKP'ye oy cikmasi mumkunmudur? Hayir cunku cok partili demokrasilerde her bolgeden ayni sekilde oy cikmasi matematiksel olarak milyonda bir olasiliktir ve mantiksal olarak mumkun degildir. Peki bu %25'e tekabul eden yaklasik 7- 8 milyon oy nereden ortaya cikmistir? Nufus kutukleriyle secmen kutukleri arasindaki 7 milyon farktanmi; yani muhalefet oylarinin bir kisminin yok edilmesindenmi? Yoksa diger partilerin oylarinin secimin ilk bir saatinde sifirlanip AKP'ye aktarilmasi ve secimin diger partiler %0 ile baslarken AKP'nin %25 ile baslamasi mi? Her ikisi de mumkun. Fakat bir gercek var ki kesinlikle gozardi edilemez.

Secimin ilerleyen saatlerinde oylari dusen bir partinin(AKP) %25 ile baslayip secimi kaybetmesi imkansizdir. Iste hile de buradadir !

Hilenin sekli: Bizim basindan beri tahmin ettigimiz bu sekil sandik secim sonuclariyla bu iddiamizi tamamen guclendirdi.

Secim sonuclari YSK merkez bilgisayarindan, Cihan(Fetullah' in) Haber ajansi aksam 6 dan sonra
ilk secim sonuclarini aciklamadan once, ilk secim sonuclarinin gelmeye basladigi saat 5:30 civarinda
15-20 dakika bir gorevli tarafindan degistirildi veya hack edildi ve AKP %25 oyla secim yarisina baslarken digerleri de % 0 oyla basladi ve saat 6:00-6:30 arasi o ana kadar alinan sonuclarin
Turkiye'nin %50 'si oldugu ilan edildi, bu ayarlamadan sonra AKP'nin oylari dusse de digerlerinin yukselse de AKP'nin secimi kaybetme ihtimali yoktu ve plan AKP'nin en az 367 milletvekili cikaracak kadar yani Turkiye'nin en az %50 oyunu alabilecek sekilde yapildi, oysaki ileriki saatlerde sonuclar aciklandigindan
mudahale yapilamadý ve bu yuzden AKP'nin oylari dusmeye ve CHP, MHP'nin oylari yukselmeye basladi, GP ve DP'nin oylari da sifirdan basladigindan oylari yukselse bile %10 barajini asma olanaklari yoktu. Mantiki ve matematiksel olarak secim sonuclarinda ilk bir saatte Turkiye'nin %50 oyunu almayi basarmis bir parti diger yuzde ellilik oylar da okunduktan sonra daha da yukselmesi gerekmektedir. Fakat oyle olmadi, merkez bilgisayari sonuclarina ilk bir saatte mudahale secimin sonucunu AKP lehine tamamen degistirdi.

Dikkat ettiyseniz websitesindeki secim sonuclarindaki pdf. dosyali dokumanlar excel veya access programindan cikma, yani ana dokumanda yapacaginiz bir degisiklik otomatikman diger tum il ve sandik sonuclarini degistirebilir, sandik secim sonuclari fotokopi(scan) yoluyla pdf dosya programi yapilmamis bu da suphelerimizi tamamen dogruluyor.

Bakiniz Izmir'de AKP'nin CHP ile ayni sayida oy alip 5 er milletvekileri cikarmalari olanaksizdi fakat ilk bir saatte mudahaleden dolayi AKP'nin (%25 + gercek deger) olarak degistirilen oylari mudahale sonrasi normal oylarin gelmesiyle %30'a kadar geriledi.

Yani tum Turkiye sonuclarina mudahele olmasa AKP'nin gercek oylari gercekte %22+%6 veya %8=%28 veya %30 civarinda olacakti.

CHP ve MHP ve diger partilerin oylari gercekte ortalamada birbucuk katlarina yakindi.
CHP ozellikle Izmir'de 1 milyon secmen uzerinden oylarin %60'ini alip 5 milletvekili yerine 8-9
milletvekili cikaracakti ve AKP'nin Izmirdeki toplam oy orani %13 olarak cikacakti.

Ayni orani Turkiye'ye uygularsak AKP'nin gercek
milletvekili sayisi 190, CHP'nin 190 ve MHP'nin ise 150 olacakti.

Artik eskisi gibi sandiklarda hile yapmaya gerek yok, basit bir bilgisayar mudahalesi bir ulkenin kaderini iste boyle cizebiliyor.

Bu konuda tek izlenecek yol; Anayasa mahkemesinin huzurunda tum imzalari kontrol edilmis sandik secmen kagitlarindaki secmen sayilarinin ve sandik secim sonuclarinin YSK elektronik kayitlariyla
tek tek karsilastirilmasi,

YSK bunu yapabilir fakat yapmiyor(hatta sandik dokumanlarinin aralarindan 100 adedini secip fotokopya yoluyla ellerindeki elektronik dokumanlarla birlikte websitesine koyabilir ve karsilastirma bu sekilde yapilabilir fakat bunu yapmiyorlar ve sandik sonuclarini elektronik dokuman halinde websitesine koyuyorlar, koymalari gereken fotokopya dosyasi(pdf) halinde imzalarla birlikte gercek sandik dokumanlaridir elektronik dokumanlar degil),

Endiselendigimiz nokta yakinda birileri bu isin uzerine gidebilir ve gercek ortaya cikar diye merkeze getirilen sandik resmi belgelerini elektronik kopyalari var mazaretiyle imha yoluna bile gidebilirler.