“Öteki
Ben”e Elli Yıl Ötesinden Bakış
Sokaktaki
Atlı Kızak / Fatih Söyler
Anlatı
Raşit
Gökçeli, Y. Bölge Plancısı (ODTÜ), Mimar (İTÜ)
Temmuz
2020
Bin dokuz yüz altmış sekiz
yılında dünyada bir başkaldırı rüzgarı estirdi insanlığın gençliği.
“Başka bir dünya mümkün”,
“imkansızı isteyin gerçekçi olun” sloganları ile tüm dünyada bu arada ülkemizde
de gençlik başkaldırdı.
Ülkemizde de özellikle
üniversitelerimizde gençliğin başkaldırı güçlü rüzgarları esti. ODTÜ 1968
gençliğinin başkaldırı odaklarından biri idi.
“Sokaktaki Atlı Kızak”
anlatısının yazarı Fatih söyler de 1968 döneminde ODTÜ Mimarlık Fakültesi
öğrencisi idi. Dönemin tüm çalkantıları içerisinde bir öğrenci aktivisti olarak
yer aldı.
Fatih Söyler sonraki senelerde
dünyaya ve mesleğe bakış açılarını Mimarlar Odası’na taşımış olan ODTÜ
gençliğinin bir bireyi olarak etkili mesleki ve toplumsal çalışmalar yürüttü.
Ancak zamanla dünyada
rüzgarlar ters esmeye başladı. Dünya ve Türkiye’de baskıcı rejimler gençlikten
intikam aldı.
O dönemin gençliğine yaşatılan
sinsi ve amansız zulüm derin ruhsal traumalar yarattı.
Fatih Söyler metaforik
anlatısında baskıcı rejimlerin, zulmün, kaybedilen gençlik arkadaşlarının,
dönemin eylemlerinin bir çeşit muhasebesini kendi benliği içerisinde yapıyor.
“Tek başına kalmıştı geride,
nereye gideceğini bilmiyordu, kalakalmıştı gökyüzünde, pusun içinde. Bütün
avcılar ona ateş ediyordu.”
Aradan elli yıl geçtikten
sonra, bunca baskı, zulüm, işkenceden sonra ne değişti ?
O dönemde gençlik olarak
neleri doğru, neleri yanlış yaptık ?
Bugün olsa aynı yolda mı
yürürdük ? Fatih Söyler bizi restropektif bir durum muhakemesine yönlendiriyor.
Elli yıl sonraki “ben” ile
elli yıl sonraki “ben” den hangisi ben ? hangisi öteki ?
İki eski dost, Denge ile
Düş’ün buluşmaları öncesinde mektubunda
:
“Sevgili Düş”e :
“Seni son gördüğümde ‘bu
dalgalar hep gelecek…’ demiştin. Haklıymışsın. Umarım o dalgalar seni alıp
götürmemiştir.” Diye yazıyor.
Ve. Düş ayrılırken cebindeki
buruşmuş kağıttaki şiire bir göz atıyor son kez.
…
“seyirdeydiler umarsız, el
çırparak sessizce
Çıt çıkmıyordu meydandan
Darağaçlarınını kimi
boş sıra kimde
Deli sarmaşık gibi o şeyler
dizlerinde”
….
Sokaklarımızda atlı kızaklar
geçmiyor uzun yıllardır.
Ancak insanların
yüreklerindeki isyan ateşi hiç sönmüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder