Ulusal Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanun Tasarısı
İle İlgili Görüş
Raşit Gökçeli
Temmuz 2005
Yasanın İçeriği ve Anlamı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca hazırlanarak Başbakanlığa gönderilen Ulusal Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanun Tasarısı, “Ulusal ve Uluslararası meslek standartlarını temel alarak teknik ve mesleki alanlarda ulusal yeterliliklerin esaslarını belirlemek, bu yeterlilikleri kazandıracak eğitim kurumların ve programlarını akredite etmek, akreditasyon, denetim, ölçme, değerlendirme, belgelendirme ve sertifikalandırmaya ilişkin faaliyetleri yürütmek suretiyle teknik ve mesleki eğitim ve öğretimin seviyesini yükseltmek ve bunun için gerekli ulusal yeterlilik sistemini kurmak ve işletmek üzere” tasarlanmış, bu amaçla kurulması düşünülen Ulusal Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun, Avrupa Topluluğu ile bütünleşme süreci içerisinde önemli bir işlev yürüteceği varsayılmaktadır.
Yasa ayrıca 2005 yılında yürürlüğe giren GATS anlaşmaları ile de yakından ilgilidir. Bilindiği gibi Türkiye, GATS anlaşmaları çerçevesinde yedi temel meslek (içlerinde mimarlık ve tıp da bulunan) ile ilgili düzenlemeler ayrıntılı bir biçimde düzenlemekte iken ayrıca sayıları birkaç yüzü bulan birçok mesleğin ya da teknik disiplinin uluslar arası standartlar ile uyumlu içime getirilmesi yükümlülüğü içerisine girmiştir.
Ulusal Mesleki Yeterlilik Kurumu (UMYK) Yasası bu işlevi yerine getirmek üzere tasarlanmış bulunmaktadır.
Bu yasanın yürürlüğe girmesi ile de MEGEP (Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi) ile sürdürülen çalışmalar 30.09.2007 tarihine kadar sürdürülmekle birlikte MEGEP, sorumluluklarını ve kaynaklarını aşamalı olarak UMYK’ya devredecektir. MEGEP’in ise Mili Eğitim Bakanlığı koordinasyonunda Avrupa Birliği’nin hibe katkıları ile yürütüldüğünü UMYK yasası’nın geçici 2. maddesinden anlamaktayız.
Yasanın Genel Gerekçesinde : “Avrupa Birliği üyesi ülkeler ile diğer gelişmiş ülkelerdeki mesleki yeterlilik sistemleri incelendiğinde; çalışma hayatı ve eğitim kesimi arasında işlevsel bağın kurulmasında meslek standartları, sınav ve belgelendirme sisteminin önemli bir araç olarak kullanıldığı ve mesleki yeterliliğe ilişkin hizmetlerin ürün standartlarını belirleyen kuruluşlardan ayrık olarak, devlet, işçi, ve işveren kesimlerinin katılımı ile oluşturulan özerk kurumlar tarafından yürütüldüğü görülmektedir.” denilmektedir.
Buradan da görüldüğü üzere Avrupa Birliği ile yürütülen bütünleşme çabaları içerisinde önemli bir yer tutan yönetişim (governance) ilkesi yasanın genel gerekçesi içerisinde açıkça yer almaktadır.
Yine bu noktada yasa genel gerekçesi içerisinde yer alan :
“İngiltere : QCA (Qualifications and Curriculum Authority);
Almanya: BIBB (Federal Institute for Vocational Training);
ABD: NSSB (National Skill Standarts Board);
Japonya: Merkezi İnsan Kaynakları Geliştirme Konseyi
Avustralya: IBW (Institute for Educational Research and Economy;
Fransa : INFFI (Centre pour le development de l’information sur la formation permanante);
Hollanda: COLO (Central Institute for national Vocational Bodies,
Örneklerinin ayrıntılı olarak ileride incelenmesi gereği ortaya çıkmaktadır.
Yasanın Temel Yapısı
Yasa “özel hukuk hükümlerine tabi olmak üzere, kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip ve özel bütçeli” bir kuruluşun yine özel bir kanuna dayalı olarak oluşturulması sistematiği içerisinde ele alınmıştır.
Kurum görev ve yetkileri son derece geniş tutulmuştur.
Bu görev ve yetkiler :
-Mesleki yeterlilik sistemleri ile ilgili her türlü politika, plan, düzenleme
-Meslek standartlarını belirlemek, bu standartları belirleyici kurumları tespit etmek,
-YÖK ile bu alanda her türlü işbirliği yapmak,
-Teknik ve mesleki alanlarda ulusal yeterliliklerin esaslarını belirlemek,
-Ulusal ve mesleki yeterlilikler alanındaki eğitim ve öğretim kurumlarının programlarını akredite etmek veya edecek kurumları belirlemek,
-Yeterliğini belgelendirmek isteyenlerin sınavlarını yapmak, sertifikalarını vermek,
-Sınav ve belgelendirme sistemini yürütmek,
-Türkiye’de çalışmak isteyen yabancıların sahip oldukları mesleki yeterlilik sertifikalarının denkliğini belirlemek ve yurt dışında çalışmak isteyenlerin sertifikalarını onaylamak,
-Ulusal Mesleki Yeterlilik standartlarını dünyadaki ve teknolojideki gelişmelere uygun olarak geliştirmek, yeterlilik standartlarını yükseltmek ve uluslar arası alanda tanınmalarını sağlamak,
-Yaşam boyu öğrenmeyi teşvik emek ve desteklemek,
-Mesleki alan ve sektörler arasındaki yatay ve dikey geçişler için gerekli yeterlilikleri belirlemek,
-Diğer ülkelerdeki benzer kurum ve kuruluşlarla her türlü ilişkide bulunmak,
-Faaliyet alanına giren her türlü çalışmayı yapmak,
olarak belirlenmektedir.
Bu yetki ve görevler eğitim, işgücü planlaması, GATS anlaşmaları dolayısı ile ve Avrupa Topluluğu ile oluşacak ilişkiler çerçevesinde işgücünün dolaşımı, işgücünün mesleki ve teknik kriterlerinin belirlenmesi, her türlü yeterlilik ve akreditasyon kriterlerinin tespiti, sürekli eğitim ve benzeri mesleğimizi ve TMMOB’yi ilgilendiren birçok alanda kurumu birinci derecede yetkili kılmaktadır.,
UMYK’nın yetkilerinin ve bunları uygulama olanaklarının genişliği hakkında fikir sahibi olmak için yasanın beşinci bölümündeki “Gelirler, Giderler Bütçe ve Denetim” maddelerine bakmakta yarar vardır.
Gelirler şöyle sıralanmaktadır:
a-Genel Kurul üyesi kamu kurum ve kuruluşlarının ödeyeceği (a) ve (b) grubu üyelikler için miktarları bütçe kanunu ile belirlenecek aidatlar.
b-Kamu kurum ve kuruluşları dışındaki üyelerin, kamu kurum ve kuruluşları ile aynı miktarda ödeyeceği aidatlar,
c-Kurumun ulusal ve uluslararası düzeyde gerçek ya da tüzel kişilere vereceği hizmetler karşılığında alınacak ücretler,
d-Kurumun, sınav ve belgelendirme çalışmalarında bulunmak üzere onayladığı kurum veya kuruluşlardan alınacak ücretler,
e-Yayın, telif hakları, marka ve lisanslardan alınacak ücretler,
f-Ulusal ve uluslar arası kaynaklardan alınan her türlü yardım ve bağışlar ile diğer gelirler,
g-Kurum gelirlerinin değerlendirilmesinden elde edilen gelirler.
Konunun tam olarak kavranması için UMYK Yönetim Kurulu ile Sektör Komiteleri hakkında da bilgi sahibi olmak gerekmektedir.
Yönetim Kurulu :
a) ve (b) tipi üyelerden oluşmakta olan genel Kurul üyeleri arasından ve (a) grubu üyesi her kurumdan birer temsilci ile (b) grubunda yer alan kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, üyeleri arasından seçeceği iki temsilciden oluşur.
Bu ifade Yönetim Kurulu sekiz tane a tipi üye grubunun on yedi üyesi ile on dokuz adet b tipi üyenin aralarından seçeceği iki üyeden yani on dokuz üyeden oluşacağı izlenimi vermektedir. Bir diğer ihtimal (daha zayıf olanı) ise 17 üye artı 19x2=38 yani 38+17= 55 üye den oluşacağıdır.
A grubu üyeler :
Milli Eğitim Bakanlığı. 2 üye
Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığı : 2 üye
Yüksek Öğretim Kurulu : 2 üye
Türkiye İş Kurumu: 1 üye
İşçi Konfederasyonları : 1 üye
İşveren Konfederasyonları: 1 üye
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği: 4 üye
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konf: 4 üye
Sektör Komiteleri:
Madde 14: “Ulusal meslek standartlarını hazırlamak veya kurum dışında yetkili kurumlara hazırlattırılan (bu ifadede bir yasa metninde bulunması gereken yeterli belirginlik mevcut değil. rg) standartların ulusal meslek standardı olarak kabul edilebilmesi için gerekli incelemeyi yaparak Kurulun onayına sunmak üzere sektör komiteleri kurulur. Sektör komiteleri Bakanlık, (Çalışma Bakanlığı, rg.) Milli Eğitim Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurulu, meslekle ilgili diğer bakanlıklar, işçi ve işveren kuruluşları, meslek kuruluşları ve kurumun birer temsilcisinden oluşur.
Buradaki yapı Genel Kurul ile özdeşlik taşımaktadır.
Yasanın Yorumlanması
Yasa önümüzdeki günlerde Türkiye’nin gerek GATS anlaşmaları gerekse Avrupa Birliği müktesebatı ile ilgili yaşanacak olan ve genel anlamda nitelikli işgücünün statüsü, bu işgücünün serbest dolaşımı, nitelikli işgücünün akreditasyonu, sertifikalandırılması, bu amaçla eğitim ve öğretim alanında yer alacak tüm düzenlemeleri curriculumları sınav ve belgelendirme düzenini, sürekli eğitim, ve her türlü meslek grubu ile ilgili değerlendirme ve sicil işlemlerinde meslek kuruluşlarının izleyecekleri yöntemleri
Kısacası nitelikli işgücü ile ve bu işgücünü kullanacak olan sektörler ile ilgili birincil öneme sahip düzenlemeler getirmektedir.
Yasa ilk bakışta YÖK ve ÖSYM’nin yetkilerini kısıtlanması amacını taşıyan kısa, basit politik öngörüler ve amaçlar izlendiği izlenimini doğmakta ise de durumun bundan çok daha kapsamlı bir yeniden yapılanma ile ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Çalışma hayatı ile ilgili ve doğrudan GATS anlaşmalarından, Avrupa Birliği müktesebatından, dahası Küreselleşme ile ilgili fundamental yapısal değişimlerden kaynaklanan yeni bir model önerisi ile karşı karşıya bulunduğumuz gerçektir.
Küreselleşen dünya düzeninde her türlü nitelikli emek artık dünya ölçeğinde geçerli olan ve eşdeğer olan kriterlere bağlanmaktadır.
Bu aşamada sorulacak sorular şunlardır:
-Eğer meslekler çeşitli uluslar arası standartlara göre akredite edilecek ve sertifikalandırılacak ise;
a-Meslek erbabının (nitelikli emeğin) çeşitli ülkelerdeki dolaşım hakkı aynen sermaye ve mal dolaşımında olduğu gibi serbest olacak mıdır?
b-Meslek erbabının (nitelikli emeğin) ücret standardı olacak mıdır? Başka bir deyiş ile deregülasyon ve esnek üretim dolayısı ile yaşanan ülkeler arası ülke içi eşitsizlikler giderilecek midir?
Bu alanda emeğin Avrupa’sı, Küreselleşme hareketleri, “Corporate Watch” gibi küreselleşme hareketlerinin çaba ve önerileri dikkatle izlenmelidir.
Yönetim Kurulu’nun Temsiliyeti ve Sektör Komiteleri ve Klasik ve Teknik Eğitim açısından
Bir yönetişim modeli olarak sunulan UMYK yasasının gerçekte kamusal alanı temsiliyet özelikleri dolayısı ile daralttığı, YÖK ve ÖSYM gibi yılların deneyimi ile faaliyet gösteren kurumların yetki alanına girdiği, yönetmeliklere çok fazla (sektörel komiteler) yasama alanında yer alması gereken temel nitelikte yetkiler transfer ettiği böylelikle yasal normlar hiyerarşi yapısını zedelediği açısından teknik eleştiriye tabi tutulabilir.
Ayrıca sürekli eğitim, mesleklerin özellikleri, nitelikleri, sertifikalandırmaları, akreditasyonları ile ilgili olarak meslek odaları ve üniversitelerin yetki alanını daraltan bir kurumlaşma ile karşı karşıya bulunulduğu, bu kurumda üniversiteler ile meslek odalarının ağırlıkları gereğince temsil edilmediklerini vurgulamak gerekmektedir.
Bunun yanı sıra önümüzdeki dönemde yabancı emeğin ülkemize girişi yerli emeğin yurt dışında iş bulma olanakları açısından gerektiği Avrupa Birliği ve benzeri hukuki oluşumlardan talep edilmesi gereken derogasyonlarla ilgili düzenlemelerin yasa içerisinde açıkça zikredilmelerin de uygun olacağının altı, yasa metni içerisinde net bir biçimde çizilmelidir.
Son söz : Yasanın Model Olma Özelliği
UMYK Yasası ‘nın kanımca en önemli özelliği içeriğinin yanı sıra düzenlenme mantığı ve yapısı ile bir “model yasa” olmasıdır.
UMYK yasası Bakanlıkları, Bürokrasiyi, İşveren, İşçi, Esnaf ve Meslek Örgütleri, Eğitim sektörünü, üretim, finans alanlarındaki sektörleri ve ilgili kurumları karar verici organlarda ve özel bir yasanın şemsiyesi altında ve idari ve mali özerklikle donatarak temsiliyet açısından ileri bir aşamayı şeffaflık açısından olumlu bir ilerlemeyi hayata geçirmekle birlikte tüketici örgütlerinin yapılanmada yer almaması eleştiri konusu olmalı, ayrıca emek ve nitelikli emek kesiminin göreceli zayıf temsiliyeti de eleştirilmelidir.
UMYK yasasının diğer uğraşı alanlarımızda yer alan Stratejik Planlama, Yapı, İmar Planlama, Konut finansmanı yasaları, Kamu İhale Kurumu, Belediyeler, Büyük Kent Belediyeleri, Özel İdareler, Yapı Denetimi, Malzeme standartları, kamu finansmanı ve daha birçok alanda çıkartılmakta olan veya çıkartılmış yasalar sistematiği içerisinde kendisine işlevsel bir alan açan tasarlanışı açısından mevcut devlet yapısı içerisinde yol açtığı değişiklikler açısından (yönetişim modeli) “model” bir hukuk uygulaması olduğunu, gelecekte bu yasanın yapısına benzer başka yasa önerileri ile tanışacağımızı göz önünde bulundurmak gerekmektedir.