15 – 16 Haziran 1970 İşçi Direnişini Anarken Akla Gelenler
Raşit Gökçeli
Haziran 2008
1-1970 yılı dünyada neoliberalist saldırının Türkiye ve Şili darbeleriyle topyekun taarruza geçtiği ve dünya sahnesinde başat rol oynamaya başladığı dönemdir.
Dolayısıyla işçi sendikalarının henüz düzen nezdinde bir ölçüde de olsa ağırlıklı olabildikleri bir zamandır.
Bu dönem (1970), DİSK’in henüz hem toplumda hem egemen kesimde belirli bir ölçüde de olsa muhatap kabul edilebildiği bir zaman dilimidir .
1971 darbesinden sonra bu olanak tamamen kalmıştır.
2- 15-16 Haziran olayları Türkiye toplumsal muhalefet yakın tarihinde 1960 İstanbul Saraçhane mitinginden sonra tamamen işçilerin sahne aldığı bir eylemdir. Küçük burjuva katmanlar bu eylemde ikincil rol oynadılar.
3-1960 – 1970 dönemi işçi önderlerinin M. Ali Aybar’ın kişiliği ve liderliğinde aydınlar ile kitlesel ittifak kurabildikleri çok özel bir dönemdir.
4-1970 yılı dünyada neokonservatizmin neoliberalizmin dünya hakimiyetini kurmaya çalıştığı bir zaman dilimidir 1970 yılı bu bakımdan geleneksel refah devleti ile neoliberalist devlet arasında bir zamansal fay hattıdır.
Böylesi dönemlerde tamamen üstyapısal bir norm denetimi kurumu olan Anayasa mahkemesinin birbiriyle çelişkili kararlar aldığı görülür. Çünkü ne refah devleti tamamen sahneden çekilmiş ne de neoliberalist düzen tamamen hakimiyet tesis etmiştir.
Nitekim Türkiye’deki Anayasa Mahkemesi bu dönemde çelişkili kararlar alabilmiştir.
Sendikalar yasasında yapılması tasarlanan değişiklikler Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilirken öte yandan dönemin Türkiye İşçi partisi tarafından açılan davada, meşhur 141 ve 142. maddelerin iptal istemi (sınıf esaslı parti kurulmasını yasaklayan ve faşist İtalyan ceza yasasından ithal edilen) altıya beş oyla aynı mahkeme tarafından reddedildi. Ardından da 1971 darbesi ertesinde Türkiye İşçi Partisi aynı Anayasa Mahkemesi tarafından bölücülük neden gösterilerek kapatıldı.
13 Haziran 2008 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder