Robot
Robota Karşı
(Reklam
Sanayii gelirlerinin internet korsanları tarafından ele geçirilmesi) (*)
Raşit
Gökçeli, Y. Bölge Plancısı, Mimar
Eylül
2014
Kapitalizmin can suyunu
sağlayan reklam endüstrisinin başı belada.
Son zamanlarda dijital
teknolojilerin gelişmesi ile birlikte reklamlar maddi ortamlarda olduğu kadar
sanal ortamlarda da yer almaya başladı.
Reklam endüstrisi giderek
gazete, bill board v.b maddi ortamlar kadar sanal ortamları da kullanmaya
başladı.
Kişisel bilgisayar
kullanıcıları internet ortamında gezinirlerken reklamcılar tarafından
izleniyor. Böylece en çok kullanılan internet siteleri potansiyel olarak en
fazla tüketiciyi barındırmış olduklarından üreticiler mallarını tanıtmak için o
sitelere reklam verecek reklamcıları tercih ediyor.
Peki üreticiler bu
reklamcıları ve siteleri nasıl buluyor ? Onlara hangi yöntem ile ulaşıyorlar ?
Yöntem, tüketicinin internet
ortamındaki her adımını, izleyen uzmanlaşmış sitelerin, bu tüketicilerin
piyasadaki mal ve hizmetleri ne düzeyde talep ettiklerini belirlemeleri esasına
dayanmakta. Sanal ortamda belirlenen bu muhtemel talep piyasa mallarını üreten
üreticilere hangi sitelere reklam verdiklerinde daha fazla tüketiciye ulaşma
şansına sahip olduklarını belirlemekte.
Sistem aynen borsalarda
olduğu gibi alım ve satımları matematik algoritmalar vasıtası ile belirlemekte.
Dolayısı ile reklam
endüstrisi de tamamen sanal ortamda matematik modellere bağlı olarak hesaplanan
tüketici talep ve üretici arzının analizlerine bağlı olarak oluşan reklam alım
ve satımları ile işlemekte.
Söz konusu matematik
algoritmalar konusunda uzmanlaşmış siteler, internet ortamında çeşitli web
sitelerinin aldığı ziyaretçi sayısını matematik algoritmalarla hesaplayan
sayısal otomatlar tarafından oluşturulan değerlendirilmeler sonucunda oluşan
reklam pastasını şekillendirmekte.
İşte tam bu aşamada bazı
“korsanlar” sanal ortamda gerçek tüketiciler gibi bazı siteleri klikleyen sanal
robotlar (bunlara “bot” tabir edilmekte) oluşturarak reklam verenlerin arama
motorlarını aldatabilmekte.
Marx, paranın kapitalist
sistem içerisinde insan fıtratını nasıl çarpıttığını, insani ihtiyaç ve hisleri
üretilmiş ihtiyaç ve hislere dönüştürdüğünü, sonuç olarak insanı kendisine
nasıl yabancılaştırdığını anlatır.
Burada maddi olarak üretilen
mallar söz konusudur. Reklam sektöründe ise yaşanan “yabancılaşmanın
yabancılaşmasıdır” !
Zaten yabancılaşmış üretim
bu kez sanal ortamda bir kez daha yabancılaşmakta.
Mallar sanallaşmış sadece “para”nın gerçekliği kalmıştır.
Neticede robotlar tarafından
saptanan reklam potansiyelinin aslında sahte robotlar tarafından gene sanal
ortamda oluşturulan sanal “bot”lar tarafından üretilip üretilmediğini gene
robotlar kontrol etmekte !
Ne diyelim kapitalizm
ettiğini buluyor Allahın sopası yok ise reklam robotlarının sopası hiç yok!
(*) bkz. Le Monde
Diplomatique, Ağustos 2014 sayısı, s. 19.