David Harvey Üzerine
Temrinler
Raşit
Gökçeli, Yüksek Bölge Plancısı (ODTÜ), Mimar (İTÜ)
Temmuz
2017
Giriş
Harvey’in Kentsel Toplumsal
Hareketleri ele alan seçkisi “Asi Şehirler / Şehir Hakkından Kentsel Devrime
Doğru” kitabı Ayşe Deniz Temiz’in sunuşu ve onun çevirisi ile Metis
Yayınları’ndan 2013 yılında yayımlandı.
Kitap, Ayşe Deniz Temiz’in
nitelikli ve yetkin bir sunuşunu, önsöz adına Henri Lefebvre’in Vizyonu adlı
“Şehir Hakkını” irdeleyen, Kentsel Toplumsal hareketler ile ilgili vizyoner bir
makalesini ve bizzat Harvey’in New Left Review, Socialist Register,
dergilerindeki dört yazısı ve Nobel ödüllü Elinor Olstrom’un Radical History
Review 2011 tarihli dergisinin 109. Sayısında yayımlanan
“The Future of Commons” (Ortak / Kamusal Alanların Geleceği) adlı makalesini irdeleyen bir beşinci yazı
(kitapta 3. Bölüm) içermekte.
Harvey, Tüm dünyada tanınan
saygın bir kent kuramcısı. Coğrafya kökenli oluşu biraz sonra değineceğim
olağanüstü sentezlere varması için bir dayanak noktası oluşturmuş.
Özellikle ülkemizde de son
yıllarda Kentsel mücadeleler, gerek ekolojik alanda gerekse düpedüz “Gezi”
olayları gibi kent merkezlerinde kitleselleşmiş hareketler dolayısı ile
gündemin ön sıralarını oluşturdu.
Kişisel olarak ben de
ODTÜ’de 1970’lı yılların ortasında “Kentsel Toplumsal Hareketler” adı altında
bir ders sunmaya çalışmış idim. Gene o tarihlerde 1977 ve 1978 yıllarında TMMOB
Mimarlar Odası saymanı ve sekreter yardımcısı olduğum sıralarda “Yerel
Yönetimlerde Emekçi Sınıf ve Tabakaların Yönetime Ağırlık koymasının” yollarını
araştıran iki seminer tertiplediğimizi de anımsıyorum.
Sonraları 1970’lerden
itibaren neoliberalizm dünya üzerinde hakimiyet tesis ederek refah devletlerini
giderek yok etti. Toplumsal eşitsizlikler kent ölçeğinde giderek belirginleşti.
Kamusal alanın giderek yok edilmesi ile toplumlar içerisindeki zengin fakir
ayrımı keskinleşti. Neoliberalizmin finansal mekanizmaları sonucunda ortaya
çıkan işsizlik, iş organizasyonu bünyesindeki emeği ve giderek nitelikli emeği
prekarite içine sürükledi. Kent makroformu üzerinde ranta dönük manipülasyonlar
neticesinde mutenalaşma (gentrification) sonucunda, kentin merkezindeki ve
değerli arsalarındaki ranta dönük arsa ve bölgelerde zenginlere dönük kullanım
biçimleri oluştu. Orta sınıflar ve eski kent sakinleri kent merkezindeki
prestijli alanlardan sürüldüler. Çalışanların konut, eğitim, sağlık, kültür alanlarında
giderek daha az pay almaları yaşam hakkının esasını oluşturan temel hizmetlerin
paralı hale getirilmesi kent içerisinde yeni gerilim ve mücadele alanları
oluşturdu. Dünyanın çeşitli yerlerinde ve özellikle kentsel mekanlarda her biri
kendine özgü mücadele alanları ve yöntemleri neoliberalizmin hüküm sürdüğü kent
merkezlerinde ortaya çıkmaya başladı.
“Asi Şehirler” kitabında yer
alan Harvey’in makaleleri bu mücadeleleri ele alıyor. Harvey, kentsel
mücadeleler kapsamında kent hakkı için harcanan çabalar ile klasik sol
mücadele arasındaki farklılıklar
üzerinde duruyor, sadece işçi – işveren çelişkisi değil tüketim alanında da
oluşan çelişkilerin (satıcı – alıcı çelişkisi gibi ), önemine değiniyor.
Bu konuda mevcut kuramları
irdelediği gibi kendisi de önerilerde bulunuyor.
Harvey’in
Teorik Bakış Açısı
Harvey’in teorik bakış
açısını anlamadan kentsel mücadele ve şehir hakkı üzerinde yazdıklarını tam
anlamı ile kavramak olanaksızdır.
Harvey “visualisation of
capital” (kapitali ete kemiğe büründürmek olarak çevireceğim. rg) adlı
olağanüstü sunuşunda Marks’ın Kapital’inin özellikle birinci ve ikinci
ciltlerine göndermede bulunarak sermayenin kapitalist sistem içerisindeki
döngüsünü izah ediyor.
Bu izahat sonucunda da
kentsel mücadele, şehir hakkı gibi kavramları, bunların içeriklerini açıklıyor. Sermayenin yapısını, bir anlamda
ayrıntılı bir analize tabi tutuyor, günümüz
finansal tekniklerinin sermaye yapısı ile münasebetlerini irdeleyerek günümüz
kentini ve toplumunu anlamamızı sağlıyor.
Harvey’e
Göre Sermayeyi (Capital) Ete Kemiğe Büründürmek
Aşağıdaki döngülerin
şemaları Harvey’in ocak 2017’de Oxford Üniversitesi, Coğrafya ve Çevre
Fakültesinde verdiği konferansın You Tube üzerindeki kopyasıdır:
Şimdi bu şemalara bakarak
Harvey’in Kapital’in birinci ve ikinci ciltlerine göndermede bulunarak sermaye
döngülerini ne şekilde yorumladığını özetleyerek aktarmaya gayret edeceğim.
Hidrolojik döngü
Sermaye döngüsü (spiral ) türkçe (you tube linki. rg)
İlk şema klasik bir hidrolik
döngüyü göstermekte. Dünyada suyun yerden denize akması buharlaşma vs yollarla
gökyüzüne çıkması, tekrar yağmur v.b. yollarla yere inmesini gösteren USGS (ABD
Jeolojik Araştırma Enstitüsünün ) bir yayını. Harvey burada döngünün jeolojik
zaman içerisinde değişse de kısa zaman içerisinde sabit olduğunu bir sene
önceki doğa olaylarının aşağı yukarı bir sonraki sene de aynen tekrarlanacağını
ifade ediyor.
İkinci şema da bir döngüyü
imliyor. Ancak bu döngü sabit değildir ! Sermayenin sürekli olarak artık değer
ve rant dolayısı ile hacimsel olarak arttığını ve artmak zorunda olduğunu bize
belirtiyor.
Buradaki döngü artık basit bir
döngü değil bir hortum misali spiral bir biçimde ve oylum kazanarak büyüyen
helezoni bir yapıdır !
Harvey’e göre sermayenin
döngüsü sabit ve dairesel değil spiral helezoni ve hortum misali oylum ve hacim
kazanarak süregiden ve ancak krizlerle
sekteye uğrayabilecek kendi içinde canavarlaşan bir yapıdır !
Harvey’in
Sermaye Şemasının Bazı Ayrıntıları
İlk aşama:
İlk altı çizilecek husus
Marks’ın sermayeyi hareket ve dönüşüm
içerisindeki değer olarak kavramsallaştırmasıdır. Yani değer sermaye
döngüsü içerisindeki konumuna bağlı olarak para da olabilir meta da olabilir !
Harvey’in şemasında en altta parasal sermayeyi görrmekteyiz.
Para emek gücünü, üretim
araçlarını ve altyapı ögelerini satın alır. Emek mevcut olup sermaye tarafından
satın alınabilmektedir. Ve üretim süreci içerisinde meta oluşmakta metanın
pazar ekonomisi içerisinde tedavül etmesinin koşulları oluşmaktadır. Değer
başta para biçiminde iken meta biçimine dönüşüyor. (Harvey burada suyun buhara
dönüşmesi analojisini kullanıyor).
Ancak daha önce belirtildiği
gibi hidrolojik döngü oylum kazanmaz iken kapitalist döngü artık değer rant ve
finans teknikleri sayesinde devamlı olarak oylum ve hacim kazanıyor.
Bu aşamada değer emek ve
meta içerisinde yer alarak dönüşmekte metamorfoza / dönüşüme uğramaktadır.
Artık bu aşamada değer ve
meta üretimi içerisinde artık değeri de içermektedir !
Bilinen Para – Meta – Para
formülü, sermayenin hareket-dönüşüm içerisinde değer olmasını ifade etmektedir.
Burada artık değer de meta üretimi ile birlikte gerçekleşmiş olmaktadır
(KIRMIZI KUTU : 1) (Harvey’in anlatımında Türkçe şema
içerisindeki kırmızı kutu ve çizgilere ağırlık vermekteyim.rg)
İkinci aşama:
Değerin para biçiminde
gerçekleşmesi için ise; (KIRMIZI KUTU : 2) metaların pazar içerisinde ihtiyaç
ve isteklerle (insan-tüketicilerin) uyum içerisinde bulunmaları gerekecektir.
Pazar mekanizması ancak bu koşulla işler.
Harvey’e göre bu ihtiyaç ve
istekler bir adım ötede kentlerin makroformunu belirler !
Üçüncü aşama:
Harvey’in şemasında sağda
yer alan dağıtım (KIRMIZI KUTU : 3) artık paranın dağıtımı, döngünün üçüncü
ayağını oluşturmaktadır.
-ücretler
-vergiler
-sanayi karı (industrial profit)
-ticaret karı
Merchant profit)
-rant
-faiz
Ögelerinden oluşan artık para yeniden sermayeye dönüşmek
üzere döndüğünde finans teknikleri ile
rant-faiz-temettü yaratan
sermayeye dönüşmektedir.
Değerlerin
akımının zamanlaması (temporality sorunu) ve kredi finans teknikleri ile
bağlantısı
Sermaye döngüsünün önemli
bir özelliği ise (temporality) / üretim
tüketim ve dağıtım zamanlamalarındaki uyumsuzluklar ve bunların giderilmesidir.
Üretimin çeşitli ögeleri ve
aşamaları değişik uzunluktaki zaman dilimleri içerisinde cereyan eder. Bu
durumda aynen mühendislikteki (critical path method / yöntemindeki zamanlama
gibi) finansal teknikler kullanılır. Sermayedarın üretimin değişik aşamalarında
–üretimin başlangıcı ile satış arasında- yeterli parasal kaynakları bulması
için kredi ve daha sonraları ileri finans teknikleri kullanılır !
Bu teknikler sermayenin
dolaylı yolla artmasını sağladığı için önem arz etmektedir.
Çünkü kredi ve banka
borçlanmaları finansal teknikler ile sermayenin artık değer yanısıra faiz, rant
ve temettü dolayısı ile katlanarak artmasına yol açar.
Mortgage ve seküritizasyon
teknikleri bunlar arasındadır. Kapitalist sistem içerisinde önem arzeden
mortgage sistemi, zaman içerisinde ülke gayrisafi milli hasılalarının % 40’ına hatta
daha da yüksek oranlara varacak miktarlara ulaşmıştır.
Herhangi bir borcu ikincil
piyasada hisse senedi haline dönüştürme yöntemine seküritizasyon denir.
Özellikle emlak edinme
alanında mortgage konusunda oluşan borçlar finans sistemi tarafından üstelik
kaldıraç teknikleri de kullanılarak yani bire on, yüz, bin çoğaltılarak dünya
finans piyasasına sürülmüştür. Zamanla borçluların borçlarını ödeyemez duruma
düşmesi sonucunda toksik hale gelen bu ayıplı hisse senetleri, emeklilik, sigorta
fonları, borsa simsarlarının oluşturdukları fonlar, devletlerin egemen fonları
tarafından alınmış örneğin meşhur 2008 Wall Street finans krizi, İspanyada v.b.
ülkelerdeki krizler ortaya çıkmıştır.
Neokapitalizmin nesiller arasındaki
paylaşıma dayanan emeklilik sistemi yerine kapitalizasyona dayalı emeklilik
sistemi ve buna bağlı fonlar oluşturması da söz konusu krizleri tetiklemiştir.
Neticede krizler devletlerin
batık banka ve finans şirketlerini kurtarması ile bir kez daha çalışanların
sırtına yüklenmiştir.
Rant yaratan sermaye söz
konusu kredi ve hisse senetlerine dönüştürülen borçlar sayesinde kapitalist
sitemin çarkını döndürmüştür.
Bu borçlar çoğunlukla
kentleşme alanındaki konut v.b yatırımlara verildiği için kentlerin makroformu
da sitem tarafından birebir etkilenmektedir.
İnsan
Sermayesinin Sürekli Artan Niteliğinden
Ötürü Oluşan Dışsallıklar
Şemanın sol tarafında ise
insan emeğinin ve niteliğinin kapitalistin hiçbir dahli olmadığı halde
gelişmesine bağlı olarak oluşan dışsallıklar yer almaktadır.
Ortalama eğitimin artması,
nitelik kazanması toplum içerisinde eş uyumlu davranış biçimlerinin gelişmesi,
emekçinin kültürel birikiminin yükselmesi bunlar arasındadır.
Sistem
Enerjisinin Kaynakları
Harvey’e göre sistemin enerji
kaynakları:
1-Girişimci: Para ile sistem
spiralinin start almasını sağlar döngü sonunda para ve yine para biçiminde
artık değer oluşur.
Değerin yaratılması için hem
meta hem talep gereklidir. Talep yani ihtiyaç ve istek mevcut değil ise
üretilen meta değer kazanmaz . Değerin oluşması için pazarın, emeğin ya da
burjuvazinin talebinin oluşması gerekir. Bu koşullar bir arada buluşmaz ise
kriz oluşur zira değer oluşmamış olur.
2-Değerin para biçiminde
oluşması sistemin içindeki kritik anlardan biridir. (KUTU : 2) Üretilen metanın
bir toplumsal talebinin oluşturulması gerekir. Bazan ücretler düşük kalır talep
oluşmaz . Bu durumda devletin suni talep yaratmak için devreye girmesi
gerekebilir. (Keynes modeli. Devletin büyük altyapı yatırımları oluşturarak
talebi canlandırması; ya da savaş ekonomisi. rg)
3-Dağıtım mekanizması da
sisteme enerji sağlar. Dağıtım finansal sistem marifeti ile güç kazanır ve
oluşur. (Kredi, finans mekanizmaları).
Kredi ve finans sistemleri
borç ve parayı yaratır. Dağıtım sistemi mekanizması içerisinde rant yaratan
sermaye (interest bearing capital) çok önemlidir ve sistem içerisindeki artık
değerin, artık likiditenin, finans sistemi içerisinde oylumlanmasını sağlar. Bir
anlamda büyüyen spiralin motorudurlar.
Dağıtım sisteminde rant
yaratan sermaye olarak dönen para üretime değil hisse senetleri v.b. gelir
getiren diğer finans enstrümanlarına de dönebilir.
Bu durum eninde sonunda
hortum biçiminde oylumlanan spiral döngünün kontroldan çıkması ile finans
krizleri oluşturabilir.
Harvey’e göre Kapital’in
birinci cildi analizin basite indirgenmesi uğruna değerin para biçiminde (value
in money form) gerçekleşmesi üzerine
yoğunlaşır, dağıtım süreci ile ilgilenmez. Ancak Harvey, Marks’ın sermayeyi
bütünselliği içerisinde kavramanın da gerekliliğinden diğer eserlerinde söz ettiğinin
de altını çizer.!
Harvey’in
işaret ettiği diğer bir önemli husus: işçi – patron çelişkisi yanısıra alıcı –
satıcı çelişkisi
Harvey’in, klasik örgütlenme
biçimlerinin yanı sıra şehir hakkı, kentsel toplumsal hareketler, kamusal
alanın yeni baştan halkın yüzde doksan dokuzu tarafından temellük edilmesi,
kent içindeki özel mücadele alanları yaratılması gerekliliği açısından öne
sürdüğü savlardan birisi de işçi – patron çelişkisi yanı sıra modern
toplumlarda satıcı – alıcı çelişkisinin de göreceli olarak daha fazla önem
kazanmasıdır.
Son teknolojik gelişmeler ışığında yapay zeka
ve otomasyonun önem kazanması, delokalizasyon gibi süreçler sonucunda birçok
sanayi dalının merkez ülkelerden periferi ülkelerine kayması neticesinde klasik
proleteryanın göreceli ağırlığını yitirmesi sonucunda işçi patron çelişkisinin
yanısıra alıcı satıcı çelişkisi göreceli ağırlık kazandığı iddiasını öne sürer
Harvey.
Örnek olarak jenerik ilaçlar
ile patentli ilaçlar arasındaki astronomik farka işaret eder. Harvey, hiçbir
patron işçi ilişkisinde ulaşılamayacak haksız kazançların alıcı satıcı
ilişkisinde var olabileceğinin, yaratılabileceğinin altını çizer.
Harvey’in
şeması ile ilgili birkaç eklenti
Harvey’in özellikle dağıtım
mekanizmasını irdeler iken, dağıtım mekanizmasının bizzatihi sistemin enerji
kaynaklarından biri olduğunu belirtmesi, artık değerin para biçiminde iken rant
yaratan sermaye biçiminde sistemi yeniden beslemesi (spiral döngü) önemli bir tespit
oluşturmaktadır.
Dağıtımdan üretime sonra rant ve temettüye dönük sermaye döngüsü
içerisinde gerçekleşen pratikte gayrımenkul projeleri modern kent dinamiğini
harekete geçirmiş ve hem kent makroformunu hem de sermayenin spiral gelişimini
tetiklemiştir.
Gayrımenkul yatırımları
Harvey’e göre kapitalist sistemin enerji kaynaklarından birini oluşturmaktadır.
Hem üreticilerin hem tüketicilerin aynı kapitalist finans kurumları tarafından
kredilendirmelerinin altında yatan mantık budur Harvey’e göre.
Sermayenin
Organik Bileşimi Üzerindeki Etki
Kanaatimce gayrımenkul ile
ilgili olarak gelişen mortgage (tutsat) sistemi
sermayenin organik bileşimi üzerinde de etkiler yaratmıştır.
Gayrımenkul satışlarından
oluşan banka borçları mortgage yolu ile
banka ve finans kuruluşları tarafından ikincil piyasada likiditeye
dönüştürülerek, hisse senedi ya da farklı finans enstrümanları olarak ikincil
piyasada, emekli, sigorta fonlar, devlet egemen fonlarına satıldı. Bunlar
kaldıraç efekti ile başlangıç değerlerinden
onlarca yüzlerce kez büyüklükte olarak finans piyasalarına enjekte edildi.
Bu durumda sermayenin sabit
kısmı değişken kısmına göre dolaylı olarak büyüdü. Tabiri caiz ise sermaye yeni
yapısı ile bir kolu yere değen diğer kolu güdük kalan bir biçime dönüştü.
Sabit sermaye makine ,
üretim araçları için kullanılan ve amortismana tabi her türlü girdiyi, değişken sermaye ise emek gücünün değerini
ifade eder.
Gayrımenkul yeni finans
teknikleri ile ışık hızı ile menkul değere dönüşünce (seküritizasyon v.b.
yöntemler aracılığı ile) Harvey’in şeması içinde rant yaratan artık sermaye
miktarı da çoğalacaktır. En azından sermayenin sabit kısmı gayrımenkulun
likiditeye dönüşme özelliğinden ötürü finans teknikleri yolu ile olağanüstü
büyüyecektir.
Hipotezler
:
-gayrımenkul fixed cost / sabit paha içine;
a)
amortisman
b)kira
yoluyla girer.
-gayrımenkulün ışık
hızı ile menkul değere yani likiditeye
dönüşmesi;
a)David
Harvey şeması içinde (interest bearing /
surplus capital) rant yaratan sermaye hacmini arttırır.
b)
söz konusu rant yaratan sermayenin akımını hızlandırır.
c)kaldıraç
(leverage) etkisi ile artan (surplus), artık kapital hacmi, katlanarak büyür ve finans
sistemi içerisinde ranta dönük (emekli, sigorta, devlet egemen (sovereign)
fonları besler.
d)Söz
konusu finans kredi mekanizmaları sistem içindeki (temporality) zamanlama
uyumsuzlukları sorunlarını bir ölçüde halleder !!! yani üretim ile tüketim üretim sürecinde
satın alma ödeme arasındaki zaman uyumsuzlukları KREDİ sistemi ve finansal enstrümanlar ile
çözüme kavuşturulur.
e)Sermayenin
sabit kısmı finans teknikleri ile geliştirilince, sistem borç verecek kredi verecek potansiyele
ulaşır. Banka finans kuruluşu sisteme para kredi enjekte eder, ayrıca artık
sermayenin bir bölümü de sermayedara üretim sürecine tekrar sokulmaksızın
temettü ve gelir sağlar.
Sonuç
Harvey’in “visualisation of
capital” Kapital’i ete kemiğe büründürme şeması bize hem Kapital’i anlamak için
hem de yeni gelişmekte olan kentsel toplumsal hareketleri, şehir hakkını, kentsel
devrim modelllerini kavramak için bir maymuncuk anahtarı sunuyor.
Sermayenin hareket ve
dönüşüm içerisindeki bir değer olduğu; Meta üretimi – değerin para biçiminde
gerçekleşmesi ve dağıtım döngüsü kavrandıktan sonra ve bu döngünün spiral bir
biçimde bir hortum misali oylumlanarak süregiden başlangıcı sonuç sonucu
başlangıç olan mütemadi bir süreç olduğu anlaşıldıktan sonra artık atılacak
kavramsal adım, bu sürecin kentsel toplumsal hareketler bağlamında yorumlanması
olacaktır.
19. asır, yirminci asır ve
yirmibirinci asırda vukubulan ve tüm dünyaya yayılan kentleşme sürecinin
özellikle kentlerde neden olduğu gelir eşitsizlikleri kapitalist düzen
içerisindeki toplumsal eşitsizliklerin yorumu, sermayenin niteliği, özellikle
gayrımenkul sermayenin likiditeye ışık hızı ile dönüşerek kent makroformunu
etkileyen sermaye hareketlerini nasıl tetiklediği, hepsi Harvey’in bize sunduğu
maymuncuk anahtarı ile çözülebilir.
“Asi Şehirler / şehir Hakkından Kentsel devrime Doğru”
kitabı söz konusu maymuncuk anahtarı ile kentlere dair çeşitli oluşumları,
mücadeleleri yorumluyor, yeni açılımlar sunmaya gayret ediyor.
Beş bölümden oluşan kitapta
Harvey’in çeşitli dergilerde yayımlanan makaleleri yer almakta.
Bunlar : Kent Hakkı / Finans Krizinin Kentsel Kökenleri / Ortak
Alanların (kamusal alanların rg.) Geleceği / Rant Sanatı : Küreselleşme,
Kültürel Üretim ve Monopol/ Finansal Krizin kentsel Kökenleri : Kentin
antikapitalist mücadelede Devreye Sokulması’dır.
Kent ile kentleşme ile
ilgilenenlerin yararlanacağı birçok örnek olay yer almakta seçkide.
Konuya ilgi duyanların yaralanması menfaatleri icabı olacaktır.