Siyah Deri Beyaz Maske ve SMGM
Raşit Gökçeli
(nisan 2009)
Siyah deri beyaz maske’nin unutulmaz yazarı
Frantz Fanon (1925 - 1961)
O, kısacık ömründe bir aydınlatma fişeği gibi parladı...
Ama yazdıkları,
bugün her zamankinden çok,
bilincimizi hala aydınlatıyor:
... "biteviye insanı konuşurken, onu her gördüğü yerde, kendi sokaklarında olsun,
dünyanın dört bir köşesinde olsun katleden bu Avrupa’yı terk edelim." ...
... "Bugün, Avrupa’yı maymun misali taklit etmemek, Avrupa’ya yetişme saplantısına düşmemek
kaydı ile her istediğimizi yapabiliriz.
Avrupa her türlü mantıksal surecin dışında, yol göstericinin kontrolü haricinde,
öylesine delicesine ve kaotik bir hız girdabına kapılmış gidiyor ki
korkunç ve baş döndürücü bir hızla sürüklendiği uçurumdan
en kısa sürede uzaklaşmak yeğdir." ...
Sürekli Mesleki Gelişimi, eğer "nitelikli emeğin eğretileşmesi" boyutunu
ıskalayarak "maymunvari" bir Avrupa taklitçiliği içerisinde
-isterseniz (ACE) Avrupa Mimarlar Konseyi;
AB direktifleri-
olarak okuyun,
kendi ülkemizin mimarlarına uygulamaya kalkarsak;
Üçüncü dünya ve ülke mimarlığını, mimarlarını unutup;
Çok uluslu şirketlerin "nitelikli emek" pazar ile ilgili dar perspektifleri yelpazesi içine sıkışarak
-tam da şu anda TMMOB Mimarlar Odası Genel Merkezi’nin yaptığı gibi
yorumlamayı sürdürürsek,
işte o zaman "mesleki anlamda gerici" bir konumuna düşeriz.
Mesleği tam ve eksiksiz uygulama,
mimarlık hizmetini halkın (tüketicinin, pazar ekonomisinin değil) yararına sunma,
başka bir dünya başka bir mimarlık !
Evet...
Franz Fanon’un yirminci yüzyılın ortalarında yaktığı aydınlatma fişeği zihnimize küşayiş versin...
Raşit Gökçeli
22 Nisan 2009 Çarşamba
7 Nisan 2009 Salı
TMMOB Mimarlar Odası Örgütlenme Kriterleri
TMMOB Mimarlar Odası Örgütlenme Kriterleri
Mimarlara Çağrı 2 Toplantısı
için görüş
Raşit Gökçeli
28.03.2009
Mimarlar Odası Olağanüstü Genel Kurulu önümüzdeki günlerde “örgütlenme” teması altında toplanacaktır.
Kaleme aldığım bu örgütlenme kriterleri notu, Mimarlar Odası’nın olası köklü yapısal değişiminin gerçekleştirilebilmesi için kanaatimce öncelik verilmesi gerekli belli başlı akslara değinme amacını taşımaktadır.
Birinci aks:
Oda içi Demokrasisi
Oda tüzük ve yönetmeliği tüm mimarların temsil edilebilmeleri doğrultusunda gözden geçirilmelidir. Seçim sistemi nispi sisteme dönüştürülmelidir. Meslek içerisindeki alt uzmanlık gruplarının temsiliyeti gerek seçim sistemi içerisindeki değişiklikler gerekse MBÇK sisteminin tam ve eksiksiz uygulaması ile sağlanmalıdır.
İkinci aks :
Mesleki Bilimsel Çalışma Kurul’larının yardımcı organ statüsünün işlerliğe kavuşturulması.
MBÇK yönetmeliği, MBÇK’ların yardımcı organ statüsü almaları doğrultusunda Ürgüp Olağanüstü Genel Kurulu’nda değiştirilmiş olmasına karşın pratikte bu değişikliğin gerekleri yerine getirilmemiştir.
Bu değişiklik yerine getirilmiş olsa idi Sürekli Mesleki Gelişim sorunu da çok daha sağlıklı bir mecraya girmiş olacaktı.
MBÇK’ların yardımcı organ olarak ve gerekli maddi manevi olanaklar ile donatılarak Mimarlar Odası pratiğinde yerlerini almaları halinde Şubelerin bölgesel alanda karşı karşıya kaldıkları birçok sorun da kendiliğinden çözüme kavuşacaktır.
MBÇK’ların işlerliğe kavuşturulması AB müktesebatı ile ilgili olarak karşımıza çıkan sorunların çözümü için de olmazsa olmaz gerekli bir koşul olarak önümüzde durmaktadır.
Üçüncü aks :
Mimarlar Odası’nın TMMOB yasası ve kendi tüzüğünde yer alan “iştirak gelirleri” ile ilgilidir.
Mimarlar Odası yönetimleri vergi külfetinden kaçınma saiki ile yasanın verdiği “iştirak gelirleri” ile ilgili yetki ve olanakları kullanmaktan yıllardır kaçınmaktadır.
Oysa Makine Mühendisleri Odası gibi birçok Oda bu enstrümanı başarı ile kullanmaktadır.
Bu durumda oda mali hareketleri mali açıdan vergiden muaf olmakta ancak “yan kuruluşlar” vergi mükellefi olmaktadır.
Bu kaçınılması değil tam tersine başvurulması gerekli bir yoldur. Oda’nın toplum karşısındaki görevleri ancak bu yolla tam anlamı ile yerine getirilebilir.
Örneğin malzeme laboratuarları, Sürekli Meslek Gelişimi ile ilişkin eğitim faaliyetleri, iş güvenliği ile ilgili faaliyetler, yapı denetimi ile ilgili faaliyetler, ve özellikle mesleki sorumluluk sigortası alanına girecek olan faaliyetler ancak böylesi bir yapılanma içerisinde başarıya ulaşabilir.
Şu anda Mimarlık Vakfı aracılığı ile kısmen yürütülmeye çalışılan bu faaliyetler mimar topluluğunun en geniş kesimini kapsamamaktadır.
Dördüncü aks :
MUDUK alanında yaşamın ve yasal dönüşümlerin dayattığı dönüşüm gereksinimi
Özellikle son oluşan Danıştay kararları doğrultusunda mesleki denetim, TUS, MUS uygulamalarını artık eski teamüllere uygun olarak yürütme olanağı kalmamıştır.
Odamızın MUDUK alanında donanımlı kadroları mevcuttur. Bu kadrolar bugüne kadar sayısız değerli öneri metinleri ortaya koymuşlardır. Artık Oda Yönetimlerinin önlerine gelen bu metinler üzerinde bir karara vararak gerekli “icraata” geçmelerinin zamanı gelmiş ve geçmiştir.
Beşinci aks:
Mimarlık ünvanının elde edilmesi ile mimarlığın uygulanması koşullarının yasal bir netliğe kavuşturulması
AB kaynaklı “nitelikli emeği eğretileştiren” uygulamalarına sırt çevrilmelidir.
Mimarlık ünvanı ile akademiyanın net bağlantısı, akreditasyon sistemi ile birlikte ele alınarak açıklığa kavuşturulmalıdır. Özellikle genç mimarları “bir rüya bitti” hayal kırıklığı ile baş başa bırakan bir Meslek Odası tasavvur edilemez.
Mesleğin uygulanması ise mesleki sorumluluk sigortası sistemi ile ilişkilendirilerek çözüme kavuşturulmalıdır. Bir Meslek Odası’ndan beklenen tavır budur.
Öneri :
Yukarıda sıralanan öneriler yürürlüğe girmeden dahi yapılabilecekler vardır:
Bunlar :
1-Gölge Yönetim Kurulu ve Gölge Genel Kurul oluşturulması, böylelikle Meslek Odası seçimlerine katılacak alternatif grupların hiç olmazsa kendi aday listelerini “nispi” temsil esasına göre belirlemeleri beklemesizin hemen hayata geçirilmelidir.
2-Yönetimlerin mesleki kamuoyu baskısı oluşturularak program bütçe oluşturmaya zorlanması,
3-Oda denetiminin bağımsız “Audit” denetim firmalarına yaptırılması hususunda mesleki kamuoyu baskısı oluşturulmasıdır.
Mimarlara Çağrı 2 Toplantısı
için görüş
Raşit Gökçeli
28.03.2009
Mimarlar Odası Olağanüstü Genel Kurulu önümüzdeki günlerde “örgütlenme” teması altında toplanacaktır.
Kaleme aldığım bu örgütlenme kriterleri notu, Mimarlar Odası’nın olası köklü yapısal değişiminin gerçekleştirilebilmesi için kanaatimce öncelik verilmesi gerekli belli başlı akslara değinme amacını taşımaktadır.
Birinci aks:
Oda içi Demokrasisi
Oda tüzük ve yönetmeliği tüm mimarların temsil edilebilmeleri doğrultusunda gözden geçirilmelidir. Seçim sistemi nispi sisteme dönüştürülmelidir. Meslek içerisindeki alt uzmanlık gruplarının temsiliyeti gerek seçim sistemi içerisindeki değişiklikler gerekse MBÇK sisteminin tam ve eksiksiz uygulaması ile sağlanmalıdır.
İkinci aks :
Mesleki Bilimsel Çalışma Kurul’larının yardımcı organ statüsünün işlerliğe kavuşturulması.
MBÇK yönetmeliği, MBÇK’ların yardımcı organ statüsü almaları doğrultusunda Ürgüp Olağanüstü Genel Kurulu’nda değiştirilmiş olmasına karşın pratikte bu değişikliğin gerekleri yerine getirilmemiştir.
Bu değişiklik yerine getirilmiş olsa idi Sürekli Mesleki Gelişim sorunu da çok daha sağlıklı bir mecraya girmiş olacaktı.
MBÇK’ların yardımcı organ olarak ve gerekli maddi manevi olanaklar ile donatılarak Mimarlar Odası pratiğinde yerlerini almaları halinde Şubelerin bölgesel alanda karşı karşıya kaldıkları birçok sorun da kendiliğinden çözüme kavuşacaktır.
MBÇK’ların işlerliğe kavuşturulması AB müktesebatı ile ilgili olarak karşımıza çıkan sorunların çözümü için de olmazsa olmaz gerekli bir koşul olarak önümüzde durmaktadır.
Üçüncü aks :
Mimarlar Odası’nın TMMOB yasası ve kendi tüzüğünde yer alan “iştirak gelirleri” ile ilgilidir.
Mimarlar Odası yönetimleri vergi külfetinden kaçınma saiki ile yasanın verdiği “iştirak gelirleri” ile ilgili yetki ve olanakları kullanmaktan yıllardır kaçınmaktadır.
Oysa Makine Mühendisleri Odası gibi birçok Oda bu enstrümanı başarı ile kullanmaktadır.
Bu durumda oda mali hareketleri mali açıdan vergiden muaf olmakta ancak “yan kuruluşlar” vergi mükellefi olmaktadır.
Bu kaçınılması değil tam tersine başvurulması gerekli bir yoldur. Oda’nın toplum karşısındaki görevleri ancak bu yolla tam anlamı ile yerine getirilebilir.
Örneğin malzeme laboratuarları, Sürekli Meslek Gelişimi ile ilişkin eğitim faaliyetleri, iş güvenliği ile ilgili faaliyetler, yapı denetimi ile ilgili faaliyetler, ve özellikle mesleki sorumluluk sigortası alanına girecek olan faaliyetler ancak böylesi bir yapılanma içerisinde başarıya ulaşabilir.
Şu anda Mimarlık Vakfı aracılığı ile kısmen yürütülmeye çalışılan bu faaliyetler mimar topluluğunun en geniş kesimini kapsamamaktadır.
Dördüncü aks :
MUDUK alanında yaşamın ve yasal dönüşümlerin dayattığı dönüşüm gereksinimi
Özellikle son oluşan Danıştay kararları doğrultusunda mesleki denetim, TUS, MUS uygulamalarını artık eski teamüllere uygun olarak yürütme olanağı kalmamıştır.
Odamızın MUDUK alanında donanımlı kadroları mevcuttur. Bu kadrolar bugüne kadar sayısız değerli öneri metinleri ortaya koymuşlardır. Artık Oda Yönetimlerinin önlerine gelen bu metinler üzerinde bir karara vararak gerekli “icraata” geçmelerinin zamanı gelmiş ve geçmiştir.
Beşinci aks:
Mimarlık ünvanının elde edilmesi ile mimarlığın uygulanması koşullarının yasal bir netliğe kavuşturulması
AB kaynaklı “nitelikli emeği eğretileştiren” uygulamalarına sırt çevrilmelidir.
Mimarlık ünvanı ile akademiyanın net bağlantısı, akreditasyon sistemi ile birlikte ele alınarak açıklığa kavuşturulmalıdır. Özellikle genç mimarları “bir rüya bitti” hayal kırıklığı ile baş başa bırakan bir Meslek Odası tasavvur edilemez.
Mesleğin uygulanması ise mesleki sorumluluk sigortası sistemi ile ilişkilendirilerek çözüme kavuşturulmalıdır. Bir Meslek Odası’ndan beklenen tavır budur.
Öneri :
Yukarıda sıralanan öneriler yürürlüğe girmeden dahi yapılabilecekler vardır:
Bunlar :
1-Gölge Yönetim Kurulu ve Gölge Genel Kurul oluşturulması, böylelikle Meslek Odası seçimlerine katılacak alternatif grupların hiç olmazsa kendi aday listelerini “nispi” temsil esasına göre belirlemeleri beklemesizin hemen hayata geçirilmelidir.
2-Yönetimlerin mesleki kamuoyu baskısı oluşturularak program bütçe oluşturmaya zorlanması,
3-Oda denetiminin bağımsız “Audit” denetim firmalarına yaptırılması hususunda mesleki kamuoyu baskısı oluşturulmasıdır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)